19 Eylül 2018 Çarşamba

Yarış Posta Güvercinleri Nasıl Yollarını Bulurlar

Posta güvercinleri bir evin çatısına alıştırıldıkların da çok uzak mesafelerden
serbest bırakılsalar, hatta serbest bırakıldıkları yer daha önceden hiç
tanımadıkları bir bölge olsa bile, nasıl olup da her defasında yuvalarına
hatasızca dönebilirler?

Bir insan bile daha önce hiç bulunmadığı bir yerden evine ulaşmak için mutlaka
başkalarının yardımına ihtiyaç duyarken, bu konuda güvercinleri insanlardan
üstün kılan özellik nedir?
Bilimsel adı Columba livia olan güvercinler, yüzyıllar boyunca güçlü yön bulma
yetenekleri sayesinde insanlara hizmet etmişlerdir. Güvercinlerin, 1150 yılında
Bağdat’ta mesaj iletme amaçlı kullanıldığı, dünyaca ünlü Reuters haber ajansının
kurucusu Paul Reuter’in 1850’de Belçika’nın Brüksel kenti ile Almanya’nın Aachen
kenti arasında, 45 güvercinden oluşan bir filo ile haber ve borsa tahvil
fiyatlarını dağıttığı bilinmektedir. İşte bilim adamlarını bu canlıları
incelemeye yönelten de bu özel yetenek olmuştur. On yıllar boyunca süren
çalışmalar sonucunda güvercinlerin evlerinin yolunu tekrar nasıl bulabildikleri
sorusunun cevabı, yakın zamanda yapılan araştırmalar sonucunda bulunmuş ve bu
muhteşem canlıların manyetik alanları algılama yeteneğine sahip oldukları
anlaşılmıştır. Üstelik güvercinleri her seferinde şaşmaz bir doğrulukla
yuvalarına ulaştıran manyetik algılama sisteminin, bu kuşun birkaç cm
boyutundaki gagasında saklı bulunduğu keşfedilmiştir.
Güvercin Gagasındaki Manyetik Konumlandırma Sistemi
Güvercinin gagası, Almanya Hamburg’da bulunan HASYLAB senkrotron (elektronları
ışık hızına yakın bir hıza çıkan özel bir parçacık hızlandırıcı)
laboratuvarlarında bilim adamları tarafından oldukça ayrıntılı bir biçimde
incelenmiş, yapılan araştırmalarda şu sonuçlar elde edilmiştir:
Güvercinlerin üst gagasını kaplayan derinin duyusal sinir hücresine giden ince
liflerinde (dendritlerinde) demir içeren maghemit ve manyetit parçacıklara sahip
olduğu bulunmuştur.
Dendritler üç boyutlu ve oldukça kompleks bir yapıya sahiptir. Dünya’nın dış
manyetik alanına çok duyarlı olan, özel yaratılmış bu alıcılar, manyetik alanda
meydana gelen değişikliği üç bileşeni ile ayrı ayrı analiz ederek elde ettiği
verilere göre yönlendirme yapar.
Bu biçimde Dünya’nın manyetik alanıyla etkileşim sağlayan manyetitli hücreler
algıladığı verileri sinirlere iletir, sinirler ise bunları elektrik sinyallerine
çevirerek beyne yorumlaması için gönderir.
İşte, güvercinin yapısındaki tüm sistemlerin birbiri ile, mükemmel bir uyum
içinde çalışması sayesinde kuş binlerce kilometre uzaklıktaki evinin konumunu
şaşmaz bir hesapla tayin edebilir. İnsanların, güvercinin ilk yaratıldığı günden
beri sahip olduğu bu sistemin benzerini yapabilmeleri ise çok uzun süren
araştırmalar sonucunda mümkün olmuş ve üç eksenli manyetometreler (Manyetik
momentleri ve manyetik alanların momentlerini ölçmeye, karşılaştırmaya yarayan
aygıt) yapılabilmiştir. Gaganın yapısındaki mükemmel detayı şuursuz atomların
bir araya gelerek yapamayacağı ise çok açık bir gerçektir. Kuşkusuz gaganın
sahip olduğu kusursuz detay, Yüce Allah’ın üstün aklının ve yaratma sanatının
delillerinden yalnızca biridir.
Güvercinin Gagasındaki Mükemmel Detay
Bilim adamları güvercinin gagasını farklı ışık ve elektron mikroskopları altında
incelemişlerdir. Yaptıkları araştırma sonucunda elde ettikleri bulgular mükemmel
bir detayın varlığını ortaya koymuştur. Peki bilim adamlarını hayrete düşüren bu
detaylar nelerdir?
Columba livia isimli posta güvercininin üst gagası 5 mikron (mikron,
milimetrenin binde biri) çaplı ve süper mıknatıs özelliğine sahip manyetit (SPM)
kristaller içerir.
Bu kristaller (SPM nanokristalleri) yaklaşık olarak 1-2 mikron çaplı demetler
şeklinde toplanmışlardır.
Her manyetik SPM demeti, hücrenin yüzeyine açılan lif kutucuklarına gömülüdür ve
bu kutucuklar sayesinde manyetik demetler hassas bir şekilde sinir liflerine
yapışırlar.
Gaganın içinde, manyetik özellikleri olan demetlere ek olarak, ikinci bir
inorganik yapı keşfedilmiştir: Bu, uzun bir sinir lifinin sonlandığı yerde
bulunan nano kristal yapıdaki demir-fosfat tabakadır. (500 nm (nanometre)
uzunluk ve genişlikte, en fazla 100 nm kalınlıktadır)
Sinir liflerinin ucunda bulunan bu demir-fosfat tabakaların anatomik özellikleri
incelendiğinde, kuşların Düny’anın manyetik şiddetinde meydana gelen en küçük
değişiklikleri bile hissetmelerini sağladıkları anlaşılmıştır.
Buraya kadar anlatılan ve insanın anlamakta dahi güçlük çektiği detaylar,
güvercinin gagasına yerleştirilmiştir. Üstelik bunlar sadece buraya
yerleştirilmekle kalmamış aynı zamanda birçok kompleks işlem sayesinde işlev de
kazanmışlardır. Bu işlev o kadar hassastır ki sinir uçlarının anatomik
özellikleri Dünya’nın manyetik alanındaki en küçük şiddetteki değişiklikleri
dahi ortaya çıkarabilecek niteliktedir.
Güvercinin gagasındaki bu detayların derinlemesine düşünülmesi, bunların elbette
kendi kendine oluşamayacağını evrimcilerin iddia ettiği gibi kör tesadüflerin
böyle mükemmel bir sistem meydana getiremeyeceklerini açıkça ortaya koyar.
Aksine ince hesaplar ve detaylar bunun üstün bir aklın eseri olduğunu kanıtlar.
Bu eşsiz aklın sahibi ise alemlerin Rabbi olan Yüce Allah’tır. Rabbimiz bir
Kuran ayetinde bu gerçeği şöyle haber vermiştir:
“Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir
kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 4)
Evrimcilerin Tesadüf İddiası Tamamen Çökmüştür
Güvercine üstün bir konumlandırma yeteneği sağlayan manyetik algılama sistemi,
bu sistemin birbiri ile tam bir uyum içinde çalışması, küçücük gaga içinde saklı
olan mükemmel detaylar hiçbir şuuru olmayan tesadüflerin eseri olamaz.
Tesadüflerin evrimcilerin iddia ettiği gibi böylesi muhteşem bir yapıya sahip
güvercini meydana getirmesi, bu güvercine mükemmel fizyolojik sistemler
eklemesi, manyetitli hücreler yerleştirip kusursuz bir duyu sistemi oluşturması
mümkün değildir. İnsanların uzun yıllar boyunca uğraşarak bir benzerini elde
edemedikleri bu sistemi, güvercinler sonsuz bilgi ve kudret sahibi Yüce Allah’ın
onlara bahşetmesi ile ilk yaratıldıkları günden beri kullanmaktadırlar.
Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah tüm kainatın sahibi olduğunu ve dilemesi ile tüm
kainatı bir anda yaratıp, ona kusursuz bir düzen verdiğini bir Kuran ayetinde
şöyle bildirmektedir:
“Göklerin ve yerin mülkü O’nundur; çocuk edinmemiştir. O’na mülkünde ortak
yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir
etmiştir.” (Furkan Suresi, 2)
“Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim.
O’nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim
Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)” (Hud
Suresi, 56)
Güvercin Gagaları Teknolojiye İlham Kaynağı Oluyor
Bilim adamları güvercinin gagasındaki muhteşem sistemin benzerinin teknoloji
alanındaki kullanımının büyük kolaylıklara yol açacağını belirtmekteler.
Manyetik algılama sisteminin bir benzerinin yapılması durumunda:
Doktorlar ilaçları vücutta sadece hedeflenen noktaya ulaştırabilirler.
Yeni bilgi depolama cihazlarına destek verilebilir.
Uçaklarda ve uzay mekiklerinde bulunan manyetometrelerin boyutları
küçültülebilir.
Ancak bunlar şu anda sadece hayal edilebilecek düzeydeki teknolojik imkanlardır.
Çünkü bilim adamları manyetik alıcıları keşfetmiş olsalar da, bu son derece
hassas alıcıları nasıl üreteceklerini bilememektedirler. Oysa ki küçücük bir kuş
olan posta güvercini milyonlarca yıldan beri Yüce Allah’ın eşsiz yaratışı ile bu
son derece hassas algılayıcılara doğdukları andan itibaren sahiptir. Frankfurt
Üniversitesi’nden bir bilim adamı insanın, Yüce Allah’ın yaratma sanatı
karşısındaki acizliğini şöyle ifade etmektedir:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder