8 Nisan 2017 Cumartesi

Yönünü Kaybeden Posta Güvercini...


Yarış sırasında yönünü şaşıran posta güvercini İtalya’dan Kıbrıs’a kadar iki bin kilometre uçtu.Malta’lı bir meraklıya ait olan 1993 doğumlu ve 10-3359 kimlik numaralı güvercin, 1994 yılı cikla avı sırasında Arapköy yakınlarında bir avcı tarafından yaban güvercini sanılarak yanlışlıkla vuruldu.
Avrupa’da, özellikle Belçika, İngiltere, Fransa ve Hollanda’da son derece yaygın olan posta güvercini Malta’da hemen herkes tarafından besleniyor. 316 kilometre kare yüzölçümüne sahip olan Malta’da 22 posta güvercini kulübü ve bir federasyon var. Sicilya adasının hemen altında yer alan Malta adası küçük olduğu için yarışlar Sicilya-Malta ve İtalya-Malta arasındaki değişik mesafeli parkurlarda yapılıyor.
Avrupa ülkelerindeki meraklılar şehir, bölge ve ülke genelinde ciddi şekilde örgütlü. Düzenli olarak posta güvercini yarışları yapılıyor. Üretim çalışmaları sıkı disiplin altında yürütülüyor. Yuvasına geç gelen güvercinler kesinlikle üretime alınmıyor. Hatta onlar için kümeslerde yer dahi yok. Neslin ıslahı için bu uygulama gerekli görülüyor. 150 –1500 km arasında yarışlar yapılıyor. Güvercinler başlangıç noktalarına özel tırlarla taşınarak getiriliyor. Her yarışa binlerce kuş katılıyor; bazen sayı 10 bini buluyor. Şampiyon güvercinler ortalama 100 km/saat hızla uçarak yuvalarına geri geliyor. Yuvasına en bağlı ve en hızlı güvercin, uçuş mesafesine göre yüzbinlerce dolara alıcı buluyor.            
Yarış güvercinleri, renk ve şekil olarak meydanlarda rastlanan sıradan güvercinlere benziyor. Ama yuvalarına bağlılık ve hız açısından onlardan oldukça farklıdırlar. Duruşları, vücut ve kanat şekilleri, eşlerine sadakatleri ve yavrularına bakımları, gaga yapıları ve göz renkleri  değişik. Ayrıca onların her biri bir şövalye… Hayatları boyunca sadece bir yuvaya bağlı kalıyorlar. Başka kümeste yıllarca kalıp yavrulasalar bile, serbest kaldıkları anda, küçük yavrularını bile terkederek eski yuvalarına uçarlar. Hava şartları onlar için engel olamaz. Bir kez gökyüzüne yükseldikten sonra artık onları hiçbir şey durduramaz. İlk yuvalarını ararlar. Maltalı güvercin gibi yuvalarını bulmak amacıyla çok uzak mesafelere uçarlar. Durup dinlenseler bile ilk yuvalarını aramayı asla bırakmazlar; hayatlarının sonuna kadar ilk yuvalarını arayıp dururlar… Hiç bulamasalar bile…
 

Posta güvercinleri yönlerini dünyanın manyetik alanı,  güneş ve yıldızların durumu ve henüz bilinmeyen yetenekleri sayesinde bulurlar. İnsanoğlu bu güvercinlerin yeteneklerinden Eski Mısır’dan beri yaklaşık 5 bin yıldır yararlanıyor. Dünyada ilk posta güvercini yarışları 1800’lü yıllarda Belçika’da başladı ve giderek tüm dünyada yaygınlaştı.
Posta güvercinlerinin 2. Dünya Savaşı’nda çok önemli hizmetleri var. Çok sayıda insanın hayatını kurtardılar. İnsanlığa kahramanca hizmet etmiş hayvanları ödüllerdiren “Dickin Vakfı” 52 madalyasından 31’ini posta güvercinlerine verdi.
Ülkemizde güvercin kültürü genelde palazları yemekle sınırlı. Ancak cins güvercinler besleyen ve artık palazları kesmeyen meraklıların sayısı da hızla artıyor. Meraklılar arasında taklacı güvercinler daha popüler. Değişik türlerde cins güvercinler besleyenler de var. Ancak posta güvercini merakı oldukça yeni. Çok az meraklıda posta güvercini var. Bu meraklılar henüz yüksek niteliklere sahip damızlık edinme uğraşında. Her dalda birkaç derneğe sahip olan ülkemizde güvercin meraklıları henüz örgütlü değil.
İlk damızlıklardan alınan posta güvercini  yavruları uçurulmaya başlandı. İyi kan posta güvercinleri için Kıbrıs adası da, Malta kadar olmasa bile küçük. Posta güvercini edinen, sayıları henüz bir elin parmak sayısı kadar olan meraklılar büyük bir heyecanla bu işi öğrenmeye ve yurtdışından pedigrili posta güvercini getirtmeye çalışıyor. İmkanları ve şartlar sınırlı olsa da posta güvercinlerindeki sihir ve asalet meraklılarına büyük heyecan veriyor. Onlar gerçekten birer kahraman, birer şövalye… Posta güvercinlerinin, bazı insanlara bile örnek olabilecek üstün özellikleri var: bağlılık, yılmamak, unutmamak, fedakarlık, kararlılık, cesaret; ve tabii ki sevgi… 
Mustafa GÜRSEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder